18 Aralık 2011 Pazar

ORDUSPOR'UN YENİ HOCASI.....

Metin Diyadin'in görevi bırakmasının ardından takıma yeni teknik direktör getirmeyi devre arasına bırakan Orduspor'da, ikinci yarı takımın başına hangi teknik adamın getirileceği merak konusu... Adı geçen isimler arasında Hikmet Karaman,Giray Bulak, Lothar Matthaus gibi teknik adamların yanı sıra  dünyanın en elit sınıf teknik adamları arasında sayılan Hector Cuper'de Orduspor yönetiminin planları arasında yer alıyor. Başkan Nedim Türkmen ilk olarak  Hector Cuper ile görüşmek üzere bugün Madrit'e uçtu ve teknik adamı ikna etmesi durumunda da Orduspor'un yeni teknik direktörü Hector Cuper olacak gibi görünmekte.

HECTOR CUPER
Lanus'u Arjantin'de şampiyon yaptıktan sonra İspanya'nın sıradan bir takımı olan Mallorca'dan aldığı teklif üzerine İspanya'ya çalışmaya geldiğinde bu kadar başarılı olacağını hiç kimse kestiremezdi.  Mallorca'yı İspanya birinci liginde inanılmaz bir başarıya taşıdı ve takım ligi 3. bitirdi.Mallorca, tarihinde ilk kez 1998'de Kral Kupası finali oynadı.Fakat rakipleri güçlü Barcelona idi ve müthiş bir maç sonunda uzatmalarda kupayı kaybettiler.Bu kez Avrupa'da Cuper'in ne yapacağı merak ediliyordu.Onun sayesinde Malloca Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandı. Avrupa Kupa Galipleri Kupası finaline yükseldiler.Fakat bu defa da Lazio'ya finalde kaybettiler. Bugün Mallorca süper bir stadyuma ve yeniden doğan bir takıma sahip ise, bunda Cuper'in payı var.Belki kupa gelmiyordu ama Cuper'in başarısı tüm İspanya'da dikkat çekti. Valencia'nın teklifi bir basamaktı ve bu teklifi kabul etti. Mallorca Cuper'den sonra dini inanışları nedeniyle kaleci Roa'nın futbolu bırakması ve yıldız Dani başta olmak üzere üst düzey oyuncusunun kapışılması sonucu tüm gücünü kaybetti.Hector Cuper İspanya'da el üstündeydi artık ve o dönem dağınık bir durumda olan Valencia'nın başına geçti.Cuper sistemini oturtunca başarı geliyordu,Valencia'da yine aynısını yaptı ve çabuk toparladı.Kariyerinin en büyük finaline yükseldi.

2000 yılında Valencia'ya tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi finali oynattı.Fakat finalde Del Bosque'li Real Madrid'le eşleştiler ve Paris'te 3-0 yenildiler. Hector Cuper üçüncü kez finalde kaybetti. Cuper'in yarattığı takım ve iskeleti bozulmadı, 2001'de yine şampiyonlar liginde finale kadar yükseldiler.Bu kez rakip Bayern Münih oldu, müthiş maç 1-1'lik beraberlikle sonuçlandı fakat bu kez de penaltı atışlarında Cuper kariyerinin en büyük başarısından mahrum kaldı .Kupa Bayern'in oldu ama bir sistem profesörü doğmuştu. Real Madrid ve Barcelona'yı değil, herkes Valencia'yı konuşuyordu.Hiç şüphesiz ki Cuper milenyumun en hatırda kalan hocalarından biri oldu. Valencia'da ki misyonunu doldurduğuna inandı ve İnter'in teklifini değerlendirerek İtalya macerasını başlattı. İnter'de beklenti büyüktü,zaten o dönem Emre,Okan ve Hakan Şükür'de İnter'deydi ,İtalya'da Cuper'le çalışma fırsatı buldular.  Seria A'da Cuper'li İnter ilk sene 3. oldu. Ertesi sene de şampiyonluğu son haftada kaybederek 2. sırada ligi tamamladı. İnter başkanı Moratti,daha sonradan Cuper'î gönderdiğine pişman olduğunu kabullensede , 2003 yılında Cuper'in görevine son verdi. Fakat Cuper İnter'de aslında çok olumlu işler yaptı. Yıllardır İnter kadrosunda pinekleyen ve çok yetenekli olan Recoba'dan, aynı şekilde Vieri'den maksimum verim almayı başarmıştı. Son çeyrek asırdır şampiyonlar liginde çeyrek finali bile göremeyen İnter'i uzun zaman sonra yarı finale taşımayı başardı. Yarı finale 3 İtalyan ekibi kalmıştı,Juve,İnter ve Milan,kura çekimlerinde ezeli rakip Milan'ı çektiler ve dramatik bir maç sonucu penaltı atışları sonucunda elendiler. Milan hem İnter'i eledi hem de Şampiyonlar ligini müzesine götürdü.O dönem kadro kısıtlı olmasına rağmen İnter bu başarıyı Cuper'le yakalamayı başarmıştı. Şimdi ise Roberto Mancini'li İnter, Avrupa'nın en kaliteli kadrolarından birine sahip olmasına rağmen Avrupa kupalarında hezimetten kurtulamıyor. Cuper'in gidişinden sonra yarı finale taşıyan kadroda ki Cannavaro dışında ki tüm yıldızlar adeta yokuş aşağı düşüşe geçti. Vieri, Recoba,Farinos,Kily Gonzales,Emre Belözoğlu, Conceicao, Almeyda, Martins,Toldo,Coco ve Dalmat... Hepsi ya kayboldular ya da alt sınıf takımlara transfer oldular, Cuper'in estirdiği sistem havası onları uçurmuştu ama Mancini'nin gelişi hepsi için dönüm noktası oldu.Günümüz futbolunda demode olan ofansif futbol yerine kariyeri boyunca hep defansif futbolu benimseyen Cuper,gittiği takımların hepsinde İtalyanların efsane sistemi Catenaccio'yu ek bir ofansif sekillendirmeyle uyguladı. Cuper'in çalıştırdığı takımların başarılarını ele alırsak bu sistemin doğru tercih olduğunu görebiliriz. Cuper bir yana, Lippi'nin Juventus ve İtalya milli takımı, Mourinho'nun Porto ve Chelsea'si ,Rehhagel'in Yunanistan'ı , Lucesu'nun Galatasaray ve Beşiktaş'ı ele alındığında ve bu sayılan hocaların özellikleri ve başarılarına dikkat çekersek ,başarılarının Catenaccio tarzı defansif sistemlerle geldiği bilinmektedir.Bu sistemin çözümü zor olduğu için bol yıldızı olmayan takımlarda bile Mallorca ve Valencia örneklerinde olduğu gibi dehalar yaratabilmişti. Tıpkı Mircea Lucescu gibi Cuper'de kısıtlı kadroyla büyük işler başarabilen cinste bir teknik adam. Gerek kariyer bakımından gerekse otoritelerin gözünde Cuper dünya çapında bir hoca olarak lanse edilmiştir.Bu sebeple Lucescu'dan çok üstün özelliklere de sahip olduğu söylenebilir.Genç oyuncularla çalışabilmesi, disiplinden ödün vermemesi gibi yönleri hep takdir edilmiş bir hocadır.Cuper'in en çok eleştirilen yönü ise final niteliği taşıyan maçlara takımları iyi motive edememesi ve bocalamasıdır. Kimbilir belki bu kadar final kaybetmek Cuper'i olgunlaştırmıştır.
Cuper son bir kaç yıldır uykuda gibi,İnter'den ayrıldıktan sonra bir süre dinlendi ve ardından kısa bir Mallorca ve Betis serüveni yaşadı, bu kulüplerde başarısız oldu Bu kulüplerde başarısız oldu çünkü sistemini bir türlü oturtamadı. Özellikle Mallorca'ya 2. kez geçti ve bu defa bir üstad olarak saygı görüyordu.Mallorca takımıyla yaptığı sözleşme gereği yılda 3 milyon euro alacaktı.Bu rakam onu La Liga'nın en fazla kazanan teknik direktörü ünvanına yükseltti. Fakat takımdaki kötü gidişat sonrasında istifasını vermek zorunda kaldı.Dar kadro ve kısıtlı zamanda başarılı olamadı .Bu kulüplerin Cuper'in felsfesinde en önemli yer olan orta sahalarının zayıf oluşu ve pres yapmayan çok sayıda oyuncu barındırmaları başarısızlığı getirdi.Mevcut oyuncuların beklenenin altında form tutmaları, düşük performansları, disiplinsizlikleri ve sisteme sadık olmamaları mental yönden olumsuz etki yaptı.Pres yapmayan ,orta sahası dirençsiz Mallorca ve Betis'te başarı elde etmek çok zordu ve olmadı. Bunlara ilaveten her gittiği takımda Valencia'da Aimar-Kily-Ayala , İnter'de Zanetti-Almeyda-Crespo gibi Arjantin'li triyosu yapan Cuper bu kulüplerde böyle bir şans yakalayamadı.Cuper'le çalışan ve sistemine sadık stilde olan futbolcular hep tavan yapmayı başardı.Valencia'yı ele alacak olursak;İlie,Rufete, Vicente, Kily,Aimar, Albelda,Carboni,Ayala,Claudio Lopez, Mendieta ve Farinos gibi futbolcular onun sisteminde bir yerlere geldiler.Bir sistem takımı olan Orduspor içinde Cuper büyük şans gibi görünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder